2026 GIDA TRENDLERİ VE FIE PARIS

FIE Paris fuarı geçen hafta gerçekleşti. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da gıda endüstrisinin tüketici ve üretici gözünden nasıl şekillendiği, hangi trendlerin yükselişte olduğu ve yakın gelecekte neler olabileceği tartışıldı. 2025 yılını bitirirken fuardan aldığımız çıktılarla birlikte markete giren yeni ürünleri, tüketici eğilimlerini ve üretimin nasıl şekillendiğini ayrı başlıklar olarak paylaşacağız. Bu hafta tüketici eğilimlerini ele alıyoruz.
Fuarda gördüğümüz bazı trendler yeni olmasa da günümüz koşullarına göre şekil değiştirmişti. Bunda iklim değişiklinden politik ve ekonomik belirsizliklere, teknolojinin hayatımıza girişine ve ilişki kurma biçimlerine kadar birçok etken sebep gösterildi.
Birkaçına değinmek gerekirse,
Protein oranı ve probiyotik içeriği bu sene de tüketicilerin etiket okurken aradığı ve başı çeken iki önemli özellik oldu.
Sağlıklı içerik hala en önemli trendlerden biri olmaya devam ediyor.


Bazen sadece mutlu olmak için atıştırdığımız bir gerçek. Atıştırmalıkların en çok pazarlanan özelliği ise haz verme iddiası, fakat ikisi birden neden olmasın? Tüketiciler sağlığını korurken haz da alabileceği lezzetli ürünler arıyor. .jpg)
İçerisinde sağlığa faydalı olabilecek girdiler bulunduran içecekler daha çok tercih ediliyor. Tüketimin bir amaca yönelik olması eğilimi güçleniyor. .jpg)
Bitkisel kaynaklarla üretilen vegan ürünler artık hayvansal gıdaları taklit etmekten çok kendi özgün isimleri ve yapılarıyla marketlere giriyor. Minimum işlem görmüş otantik tatlar daha fazla tercih ediliyor. .jpg)
Taze-dondurulmuş ve hemen pişirilebilen tek porsiyonluk ürünler sağlıklı ve hızlı alternatif olarak öne çıkıyor, "fastfood"un yeni hali sağlıklı olma yolunda gibi görünüyor..jpg)
Tüketiciler küresel belirsizliklerin ve fiyat değişimlerinin arttığı bu dönemde daha kolay bulunan ve alım gücünü zorlamayan ürünleri tercih ediyor, marka sadakati ve erişilebilirlik bu trend için önemli rol oynuyor. .jpg)
Tüketen kesimin önemli bir yüzdesini oluşturan Y kuşağı için stres yönetiminin önemli olduğu vurgulanıyordu. Milenyaller için mental sağlığa katkı sağlayacak atıştırmalıklar yükselen trendler arasında..jpg)
Geleneksel ürünler yerini korumaya devam etti, üretim ve paketleme şekliyle ve az işlenmiş olarak rafa konan gıdalar konforlu hissettirdi. 
Sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlı ürünler de tercihleri etkilemeye devam etti. .jpg)
Yemek seçimi insanlar için çok boyutlu bir anlam taşıdığından biraz da psikolojik ve sosyolojik eğilimlere bakmak gerekiyor. Sadece hayatta kalmak için değil, sosyalleşmek, kendimizi ifade etmek, bir gruba ait olmak veya sadece modaya uymak için tüketebiliyoruz. Bu nedenle tüketicilerin karar verme mekanizmasını anlamak disiplinlerarası bir araştırma gerektiriyor. Öne çıkan birkaç başlık şöyle;
![]()
Tüketicilerin ortalamadan fazlası artık resmi bir toplantıdan çok esnek, sağlıklı ve arkadaşça toplantıları ve sosyal ortamları tercih ediyor.
“Me time” akımı ve tek başına kaliteli zaman geçirme trendi sürüyor. Stres azaltma yöntemi olarak kullanılan bu ritüel atıştırmalık tercihlerini de etkiliyor.
Enerjiyi korumak, sağlıklı uyku ve dengeli hayat tüketicilerin önceliğini oluşturmaya devam ediyor. Bu kriter gıda seçimine de yansıyor.
Yapay zeka tüketicilerin hayatına entegre oluyor bu da seçimlerini etkileyen bir faktör haline geliyor. Güvenlik ve gizlilik endişeleri olsa da tüketicilerin çoğu yapay zekayı daha iyi kullanma konusunda hevesli ve günlük hayatlarına dahil ediyorlar.
Yine stres yönetimiyle alakalı olan doğada vakit geçirmek, daha basit bir hayat yaşamak gibi eğilimler sürüyor. Dengeli bir hayat ve sağlıklı zihin için bu trendin önemli olduğu görülüyor.
Seneye bu trendlerin ne kadarı devam eder, nasıl artar veya azalır göreceğiz. Bu sene tüketici davranışlarının farklı etkenlerle değişebildiğini gösteren bir yıl oldu, biz de bu bakış açısıyla gıda endüstrisinin dinamiklerini irdelemeye devam edeceğiz.
