Tüketicilerin sıklıkla merak ettiği ve üretime yeni başlayan firmaların da araştırdığı bir konudan bahsedeceğiz. Raf ömrü ve tavsiye edilen tüketim tarihi nedir?

İster evde ister fabrikada, gıda üretirken dikkat edilmesi gereken koşullar vardır. Temizlik bu koşulların başında gelir ve temel amaç gıdayı tüketmeden önce içinde sağlığı olumsuz etkileyecek bir koşul yaratmamaktır.

Raf ömrünün tanımı da bunun üzerinden yapılmaktadır. Tam tanımıyla raf ömrü, bir gıdanın belirtilen koşullarda saklandığında kabul edilebilir ve istenen özellikleri koruduğu süredir. Bu özellikler ürünün kalitesi, güvenliği, kimyasal veya fiziksel stabilitesiyle ilgili olabilir.

Raf ömrüyle ilgili etikette STT veya TETT şeklinde iki farklı ibare görülür.

STT yani son tüketim tarihi gıdanın uygun koşullarda saklandığında sağlık için tehdit oluşturmayacağı ömrü gösterir.

Diğer yandan tavsiye edilen tüketim tarihinde gıdanın tüketilmesinde herhangi bir sağlık riskinden bahsedilmez. Tat, aroma, görünüm, vitamin içeriği vb. özelliklerin korunduğu zaman dilimidir. Raf ömrü dolmamış fakat tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş olan gıdaların uygun koşullarda saklanmışsa tüketiminde sağlık açısından bir risk yoktur.

Peki bu iki ayrım neden yapıldı? Günlük gıda israfının milyonlarca aç insanı doyuracak düzeyde olduğu biliniyor. En çok israf edilen gıdaların başında ise meyve, sebze ve unlu mamüller geliyor. Bu ürünlerin birçoğu hala yenebilir durumdayken atılıyor çünkü uzun süre beklediği için tarih gözetilmeksizin tüketilemeyeceği düşünülüyor. Bir gıda çöpe atıldığında, onu üreten firmanın harcadığı enerji, işçinin emeği, nakliye bedeli, ambalaj vb birçok değer de çöpe gitmiş oluyor. Dolayısıyla ziyan olan sadece gıda değil.

Hem üreticilere hem de tüketicilere önemli sorumluluk yükleyen raf ömrü konusunun gıda bilimi göz önünde bulundurularak ortaya konması geleceğimiz açısından önemli.

Raf ömrü hakkında daha fazla bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişime geçebilirsiniz.